25 Ağustos 2011 Perşembe

21. Yüzyıla Yakışan Dergi; Eşrefoğlu Sosyo-Politik Kültür Dergisi

Eşrefoğlu Dergisi Olarak Ramazan Bayramınızı Kutlar;
Eşrefoğlu Sosyo-Politik Kültür Dergisi, Milletini sevmesi Diline, İnancına, Kültürüne-Örf ve Adetlerine bağlılığıyla tüm toplumu kucaklayan sosyal,ekonomik,kültürel,edebi ve güncel meseleleri farklı bir bakış açısıyla ele alan titiz araştırmalar sonucu kaleme alınmış yenilikçi ;
 İlkeli, güvenilir, dürüst, iletişim ahlakına saygılı, her türlü fikre ve eleştiriye açık kaliteli bir kadro ile,  
Vizyonu ve misyonu; sosyal sorumlulukla ilgili bilinç yaratmak-maksadıyla hayata geçirilen 21. y.y’ a  yakışan tarafsız, objektif, geniş bir kitleye hitap eden kaliteli İdealist kadrolarla Ülkemizin ve bölgemizin sorunlarına tercüman olmak, bölgemizin bir eksiğini kapatma ve bölgemizi tanıtmak adına halkımızın değerleriyle barışık, halkımızın sorunlarını dile getiren bir derginin de olmasını istedik,
Okuyarak, Eleştirerek, yazı yazarak dergimize katkıda bulunanlara da buradan şükranlarımı belirtmek isterim.
Okuyan, Araştıran, düşünen ve konuşan bir toplum olmak adına Tüm İslam Aleminin Ramazan Bayramını Kutlar Hayırlara Vesile olmasını dilerim…
                                                              Eşrefoğlu
21. Yüzyıla Yakışan Dergi



15 Ağustos 2011 Pazartesi

Bazı Cahil İnsanlarımız yüzünden Müslüman Türk soydaşlarımız katledilmeye mahkumdurr.


Bölgenin demografik yapısını alt üst eden bu iki şeytan, ( Barzani-Talabani) Kerkük’ün, Kürt yurdu olduğunu
söylemekte ve sözde yönetimlerine katabilmek için referandum gündeme getirmişlerdir. Bölgede kurmak istedikleri sözde Kürdistan’a Kerkük-Musul-Suriye, İran ve Türkiye sınırlarını da dahil etme hayalleri kuran, ama kendi başlarına kaldıklarında iki davarı güdemeyecek bu çapulcular, Amerika’nın desteğine güvenerek Türk Devletine efelenmeye(!) bile kalkışmışlardır.

Türkiye, burnunun dibinde kurulmak istenen bir Kürdistan’a ve o coğrafyada ki soydaşlarımıza  uygulanan baskıya kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır.
 Kerkük ve çevresi Selçuklular döneminden beri Türk’ün vatanı olmuştur. 1000 yıllık bir Türk yurdudur. Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Musul ve Kerkük bölgesi, Zengin petrol yataklarına sahip olmak isteyen İngiltere’nin türlü entrikalarına ile anayurttan koparılmıştır. Anayurttan koptuktan beridir her türlü baskıya, zulme ve soykırıma maruz kalmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal Zamanın da “Musul ve Kerkük Türkiye’nin birer parçasıdır.” “İl”idir demiş ve “bir gün Musul ile Kerkük’ü tekrar Misak-ı Milli sınırlarımız içerisine katacaklarını” izah etse de ömrü yetmemiştir.

Baas rejiminin, Türkmen bölgesinin demoğrafik yapısını değiştirmeye başlamasıyla birlikte bu mübarek topraklardan feryatlar yükselmiş, oluk oluk kan akıtılmış ve sürgünler başlamıştır.  Bölgeyi Araplaştırmak isteyen dönemin Saddamı, Altın Köprü’de ve daha bir çok yerde Müslüman Türk soydaşlarımızı katletmiştir.

Biz bunlara sessiz kalmışızdır. Şimdi çapulculara bir fırsat daha verildiğinde neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz ???

Türk Devlet Felsefesini ve Terbiyesini Kavrayabilmek

M. Kemal ATATÜRK’ün büyük bir devlet adamı oluşu tartışılmaz bir gerçektir. Türkiye’de siyaset adamları eğrisiyle, doğrusuyla, eksiğiyle, fazlasıyla, sevabıyla günahıyla çok tartışılmış ve konuşulmuştur. Siyasiler kendi projeleriyle ( yahut dışarı da hazırlanan projelerle) devleti yönetmek için halkın oyuna talip olurlar. Seçilir yahut seçilmezler.

Devlet adamı olmakla Siyasetçi olmak çok farklıdır. Günümüz siyasetçileri  için her yol mübahken, devlet adamlığı çok farklı bir mahiyettedir.

Devlet adamlığı; devletin çıkarlarını ön planda tutarak, devletin ve milletin refahını gelişmesini sağlayabilmektir. Devlet adamlığı; Türk Devlet Felsefesini ve terbiyesini kavrayabilmektir. Her konuda milli düşünebilmek ve milli hamleler uygulayabilmektir. Halkın içinde olmak halkın derdine ortak olabilmektir.

12 Ağustos 2011 Cuma

Konya Beyşehir ilçesindeki Siyasi Başarısızlık sebepleri


Konya ve Beyşehir ilçesindeki Başarısızlık sebepleri

06 Temmuz 2011 Çarşamba, 18:31 tarihinde Seyit Karakaya tarafından eklendi
Başarısızlık Sebepleri

                                                               

12 Haziran seçim sonuçları Beyşehir kendisine bağlı 38 köyü- 18 kasabası ve merkez ilçemizde partilerin aldığı oy sayısı ve yüzde üzerinden değerlendirilmesi yapıldığında görünen O ki alınan sonuçlar Ak parti dışındaki partileri Mhp, Chp ve Diğer partileri memnun etmemiştir. Ak parti’de 9 yıldır sürdürdüğü tek başına iktidarları dönemlerinde eksiltmeden artırarak Türkiye de olduğu gibi Beyşehir’de de en çok oyu almıştır. Ancak bu Beyşehir’e Konya ya çok hizmet verdiği veya İl ve Beyşehir ilçe Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin çok hizmet verdiği, çok çalıştığı, çok başarılı olduğunu göstermez.

Ak Parti’nin Beyşehir de  aldığı Türkiye ortalamasının da üstünde olan % 68’e varan oy oranı, Mhp ve Chp ilçe örgütlerinin çalışmadığının muhalefet görevlerini Beyşehir de istenilen ve olması gereken düzeyde yapamadığının açık ve alenen bir göstergesi olarak değerlendirilmeli.

Bu sebepledir ki; her iki Partide Beyşehir de köy temsilcilikleri—Belde Teşkilatları— İlçe merkezinde mahalle çalışmaları—gençlik ve kadın kolları örgütlenmelerini, Sivil Toplum kuruluşlarımızla ilgili önemli saydığımız birçok çalışmalarını örgütsel yapılarını ivedilikle yerel seçimler öncesinde gözden geçirilmeliler.

Başarısız olanlar kendiliklerinden görevi bırakmalı, sevilen bilgi birikimi olan donanımlı kadrolar oluşturulmalı bu hususta da tabanın sesine Her Parti”  kulak vermeli.

Yukarıda anlatmak istediğim ;
Tamamen kendime ait olan, başta kendime ve Ülkeme olan ve sevgilerimden dolayıdır.

Teşkilatın işler hâle gelmesi; O teşkilatın yönetim kademesinin görev ve makamlarının farkındalığıyla çaba göstermesiyle mümkün olur.

Teşkilata menfi bir çıkar yahut bir beklenti içinde yaklaşanlarda vazife salahiyeti adamlık liyakati aramak yahut beklemek nafile bir çaba olacaktır.

Dalkavuk, bilgisiz, menfaatçi ve tecrübesizlere görev vermek “ kediye ciğer emanet etmeye” benzer.

Mukaddes mekânların bekçiliğini yapacak olan belli kriterlere haiz olmak zorundadır. İdealizm, aksiyon, liderlik, dürüstlük, bilgili.. gb.
                            

Bu yapıda olmayanlarla bir arpa boyu yol katedilemez. Böyle bilgisiz, böyle menfaatçi şahsiyetler başarıya giden yolda her zaman önüne köstektir. Her köstek ayıtlanmalı,
Aksi takdir de bu keneler başarıya aç kişinin kanını emmeye ve ilerleyişini sekteye uğratır.


Partimin kurulduğu ilk günden bugüne kadar geçen zaman içerisinde Partime en iyi niyetle sahip çıkan en tepe ( Genel Başkan) noktasından en alttaki, ilk gireninden en son girenine, bütün üyelerine kadar, herkesi çok seviyor ve saygı duyuyo...rum. Yegâne gayem Partimizin, Yurdunu seven, Ordusunu seven, Milleti seven, Bayrağını seven ve bütün Milliyetçilerin alnı ak, yüzü pak, baş dik olarak hak ettikleri konuma kavuşmalarıdır.
Saygılarımla …

9 Ağustos 2011 Salı

GÜNAH KEÇİSİ = ERGENEKON

GÜNAH KEÇİSİ = ERGENEKON

Ümraniye soruşturması olarak başlayan, daha sonra Ergenekon soruşturması adını alarak 2007 senesinde başlayan, gündemden inmeyen olayın mahkeme süreci devam etmektedir…

Asırlarca Acun’da at koşturmuş, tarih yazmış Yüce Türk Milletinin yeniden dirilişidir, Ergenekon…
Atalardan bize, bizden de gelecek nesillere aktarılan/aktarılması gereken bir Türk destanıdır. Ergenekon…

Ancak ne acıdır ki ismi kanunsuz işlere karışan bir yapılanmaya karşı yürütülen Operasyona bu isim konmuştur. Operasyona bu ismi kim koyduysa, hangi amaçla koymuş NE olursa olsun bu büyük bir talihsizliktir. Türklüğün önemli bir destanını bu şekilde karanlık işlerle itham etmek ve sıfatlandırmak özellikle çocuklarımızın ve genç beyinlerin gözünde olumsuz bir imaj yaratmaktadır.

Bu ,ise milli kültür ve ruhun geşiminin önüne büyük bir engel koymaktadır. Bu yanlışlığın düzeltilmesi büyük bir vicdan ve tarih sorumluluğudur.

Diğer bir konu ise;  malum çevre ve basın kuruluşlarının meydana gelen her olayda “Ergenekon bağlatısı” araması garabetidir. Bu yapılanmanın ne derece suçlu olduğuna yüce mahkeme karar verecektir. Ancak, her olayın bu oluşumla  ilişkilendirilmesi, her olayın arkasında bu oluşumun ismi aranması traji-komik bir durumu resmetmekdedir.
Suçlu olarak görülen “Ergenekon “ birilerinde suçlarının gizlenmesi ve kapatılması için büyük bir fırsat olarak görülmektedir.
Bundan böyle Türkiye’de faili meçhul olan ya da açığa çıkma riski olan hiçbir olay kalmayacaktır. Çünkü (Manifile )“Ergenekon yapılanması tüm suçların sahibidir (!)” 

Hukuki ilkeler ve hukuki ahlaka göre suçu kanıtlanmamış herkes suçu kanıtlayıncaya kadar suçlu değildir.

Ergenekon süreci devam ederken, yandaş medya olarak bilinen; Sabah,Zaman,Yeni Şafak, Vakit vs. gibi gazeteler STV, ATV, Kanal 7 gibi Televizyon kanallar yargılama süreci sona ermeden, Operasyon kapsamında ki herkesi “Suçlu” ilan ederek ve içlerinde askeri erkanın da bulunduğu bazı isimler tarafından Ülkenin bel kemiği olan Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak, karalamak ve Ordu ile halkı birbirine düşürme kampanların da başarılı oldular. Sıra geldi özgür düşünen basına aynı şekil Bolyoz ve Ergenekon dan onları da suçlarını ne olduğunu bilemeden tutukladılar.=İnfazsız Yargı(! ) Öyle ki herhangi birisinin düşüp burnu kanasa bile bu işin “Ergenekon”un yaptırdığı ilan edilecek.

Hele hele TSK’yı yıpratmak için Ergenekon ve Balyoz üzerinden  saldırıya geçilmesi asla kabul edilemez.

Olan ise Türk’ün yeniden doğuşunun, baharın gelişinin müjdecisi olan Ergenekon Destanımıza olacaktır!..

TÜRKİYE TÜRK DÜNYASINI KUCAKLAMALIMIDIR?

EVET
Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan 1991 yılında bağımsızlığına kavuşmuş Türk Devletleridir.

O yıllarda bu devletleri tanımak, bir- iki formalite gezi yapmak, kâğıt üzerinde birkaç anlaşma dışında pek gelişme kaydedilmemiştir.
Halbukî: Türk Cumhuriyetleriyle olan soy, kültür ve tarih mirasımız gereği ilişkilerimizin genişlemesi, iş birliğimizin artması gerekmektedir. Türk Dünyası birlik olmaya mecburdur. Çünkü geniş bir Coğrafyada yaşayan Büyük Türk Milleti, Coğrafyaları ve yer altı kaynakları bakımından küresel güçlerinin ilgisini çekmektedir.
Azerbaycan’daki petrol, Türkmenistan’daki doğalgaz ve diğer Türk Devletlerindeki diğer kaynaklar , Müslüman- Türk aleminin düşmanlarının iştahını kabartmakta dır. Arapların Arap Birliği, Avrupalıların Avrupa Birliği ve çalışmaları varsa, Türk Birliğinden söz etmek hayalcilik olmayacaktır. Turan Coğrafyası askeri ve iktisadî bakımdan kuvvetli bir hale gelmiştir.Bunun için, bu günün pekişmesi için bir Türk Birliği şarttır.

Bunun için Sosyal, Kültürel çalışmalar artmalı, eğitim ortak bir hal almalı, milli kültür ve şuur sağlamlaştırılmalı ve zihin birliği sağlandıktan sonra siyasi adımlar atılmalıdır.

Bu birlik hem Türk Coğrafyasının güçlülüğünü kanıtlayacak hem de ekonomik mânâda rahatlama sağlayacaktır.

Böylelikle Türk Budunu eski şanına tekrar kavuşturacak ve uluslar arası arenada söz sahibi olacak, esir Türklerin bağımsızlığını sağlayabilecektir.

TÜRK, İSTERSE BU BİR HAYAL DEĞİLDİR!..

Doğu Türkmenistan… Güzel yurt, ana yurt, ata yurt, garip yurt, esir yurt…

DOĞU TÜRKİSTAN'A ÖZRGÜRLÜK
Doğu Türkistan, Çin esareti altında yaşayan soydaşlarımızın yurdudur. Ne acıdır ki, soydaşlarımız kendi yurtlarında zulüm görmekte, özgürlükleri kısıtlanmakta ve hatta potansiyel terörist suçlamasına maruz kalmaktadır.  Kızıl Çin, nükleer denemelerini bu topraklar üzerinde yapmakta, Türk nüfusun artmasını mecburi kürtaj gibi iğrenç yöntemlerle engellemek istenmektedir.

Türklerin toplantı yapmalarını,  dernek kurmalarını, her türlü sosyal haklarını yasaklayıp, milli şuur ve kültürü baltalamaya, kimlikleri değiştirmeye yani asimilasyon yapmaya devam eden Çin, dünyadan gelen tepkilere kulak tıkamaktadır. Türkler suçsuz yerlere hapislere atılmakta, ağır işlerde kullanılmakta ve idam  cezalarına suçsuz yere düçar bırakılmaktadır. Potansiyel terörist olarak görülen Doğu Türkistanlılar, her türlü baskıyı, adaletsizliği, haksızlığı, işkence ve ölümü yaşamaktadırlar.
Maonun cellatları soydaşlarımızı kesmekte ve idam etmekte bu idamları dünya ya meşru olarak aktarmaya çalışmaktadır.

Başta Türkiye olmak üzere, adaletten, eşitlikten ve insan haklarından bahseden tüm unsurlar, Çin’i bu konuda protesto etmeli, Doğu Türkistan’a yardım eli uzatmalı ve Çin’e bazı yaptırımlar uygulamalıdır. Yoksa ne kadar adil, insan haklarına  saygılı oldukları(!) açığa çıkacaktır.

Osman Batur’un torunları özgürlük ateşini yeniden yakmalıdır. Gönlü Türklük aşkıyla çarpan İman eden herkes iyi bilmektedir ki “Zulüm Asla Payidar olmaz.”

YÜCE DİNİMİZ İSLAM'DA & TÜRK TÖRESİNDE KADIN

YÜCE DİNİMİZ İSLAM…
İnanmak ihtiyacı insanla birlikte doğar. Herkes alemi, kainatı, çevresini, kendisini ve bu mefhumların meydana çıkış serüvenini merak eder, sorgular. Milletimizde bu konuda çocuklarına bazen kıssa, bazen hadis, bazen ayet, bazen örnek vermek suretiyle dini kavramları anlatır.

Bu başlangıç safhası, beyinde ve vicdanda büyük bir yer edinir. Ama gençlerimiz-çocuklarımız bunu çoğu kez yeterli görerek aramak/bulmak ikileminden uzak dururlar. Bu ise ilerde sorunlara neden olabilmektedir. Maneviyatbir umman… burada sorulması gereken bu ummanda bir kum tanesi kadar tasvir edilebilecek, bilgiye sahip olmak yeterli mi?
Bilgi büyük kuvvettir. İnanç ise en büyük…
Bu kuvvetlerin değerlendirilememesi insan için büyük bir zaafiyet olsa gerek… Zaafların bilinmesi ve giderilmesi ise erdemdir…

Yüce Rabbimizin bize bahsettiği özelliklerden belki en kıymetli ve ayırt adici olanı akıldır. Bu aklı kullanarak, çevreyi inceleyerek sadece beden bile incelenerek bir yaratıcının ve bir düzenin olduğu sonucuna ulaşılabilir. Kuran’ın emirleri, düzenlemeleri insan yaşamının anlam kazanmasına ve kolaylaşmasına zemin hazırladığı âşikârdır. Mantıkla ters düşen, akılla bağdaşmayan en küçük bir unsur dinimizde bulunamaz.

Sevgi, adalet, hoşgörü kavramları dinimizde anlamlanmıştır. Kadının kadın olduğunu hissetmesi, haklarını elde etmesi ve eşitliği İslam’la mümkün olmuştur. Doğruyu yanlışı, haramı helali bilmek gerekliliği de İslam’la olmuştur. Dünya Selçukluyla, Osmanlıyla nizamı, adaleti, sevgiyi görmüştür.
Doğrusunu söylemek gerekirse; bugün medeniyetten dem vuran Avrupa medeniyeti, temizliği öğretende İslam medeniyetidir.
Bu dinin kıymatini bilmek, bu dinin ulviliğini hissetmek, emirlerini yerine getirmek tüm Müslümanların görevidir. Çünkü;
“ Allah katında din İslam’dır”


TÜRK TÖRESİNDE ve İSLAM’DA KADIN
Toplum da en çok sıkıntılı, en çok gündemde olan bir konu kadın… Horlanan, dövülen, aşağılanan… itilen… kakılan… ezilen…
Türk Töresinde, kadın her zaman büyük bir yere ve öneme sahip olmuştur. Bugün uygarlığın, modernliğin ve insan haklarının merkezi olarak gösterilen Avrupa’da, Yunan’da kadınlar köle pazarlarında alınıp-satılırken bizim ırkımızda kurultaylar da kadınlarımız bulunuyordu. Evlilik ve aile mefhumumuz vardı, çok evlilik yoktu. Zina etmek töremizde, İslam’dan önce de suçtu. Kadınlar kutsaldı, erkeğinin yanında ve yardımındaydı.

İslamiyet’in nail olmasıyla birlikte Arap toplumunda insan bile sayılamayan, diğer medeniyetlerde köle olan kadınlarımız hak ettiği yere kavuştu. Kadınların haklarına riayet sağlandı. Öyle ki Peygamberimiz (s.a.v) veda hutbesinde “sizin onların üzerinde hakkınız olduğu kadar, onların da sizin üzerinde hakkı vardır” diyerek kadınların haklarına saygı gösterilmesini emretmiştir. Kadınlar, anamız…bacımız… yarimiz… Bizim için kutsaldır. Türk toplumunda her zaman saygı görmüştür. İslam’da ise “ cennet anaların ayaklarının altındadır” buyrularak konun önemine işaret edilmiştir.
Bu önem ne yazik ki son yıllar da unutulmaya başlamış annelerimize, bacılarımıza, eşlerimize kötü davranmak, gereken özeni anlardan esirgemek alışkanlık halini almıştır.

Bizi dokuz ay karnında taşıyıp, besleyip, büyüten annelerimize, yardımımıza koşan bacılarımıza, evdeşlik eden, bir ömre anlam katan eşlerimize saygımızı, sevgimizi ifade etmeli ve üzerlerimizde büyük hakları olduğunun idrâkinde olmalıyız.
Saygısızlıktan, şiddetten uzak durmalı ve hayati bu şekilde anlamlı kılmalıyız.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Dünya Uygur Kurultay Başkan Yardımcısı Seyit TÜMTÜRK 1


Yıldırım Yıldızdoğan - Babam


YILDIRIM YILDIZDOĞAN 4


YILDIRIM YILDIZDOGAN 1


Eşrefoğlu Dergisi Sahibi ve Büyük Mefkure Dernek Başkanı seyit karakaya


EŞREFOĞLU DERGİSİ'NİN DÜZENLEMİŞ ETKİNİĞE BÜYÜK KATKILARI OLANLARA PLAKE...


Dünya Uygur Kurultay Başkan Yardımcısı Seyit TÜMTÜRK 1


Gazze yardım ederken bu gerçeklere sırtımızı dönmeyelim lütfen!.. Bu Zulme Karşı Sessiz kalmayalım

Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da “Bir takım Çinlileri ile bir takım  Uygur Türkleri” arasında başladığı öne sürülen olaylar gün geçtikçe daha vahim bir hâl almaktadır.

Uygur Türkleri Çin emniyet güçleriyle birlikte hareket eden Çinlilerce hunharca katledilmekte, Uygurlara ait dükkanlar yağma edilmektedir.
Ölü ve yaralı sayısı  her geçen gün artmakta, bir çok Uygur Türk’ünün akıbeti ise bilinmemektedir..
Komünist Çin Devleti, her ne kadar meselenin “ birkaç kişinin tartışmasından” kaynaklandığını ileri sürsede amacın etnik bir temizlik yapmak olduğu açıktır.

Çin; Doğu Türkistan’ı işgal ettiği günden bugüne  bölgede sistemli bir asimilasyon planı uygulamış, bu planın sonucunda  Müslüman Türk kadınlarının doğum yapmalarına dahi izin verilmemiştir…
Bugün Doğu Türkistan’da bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Ve uygar(!) dünyanın bu huncarca katledilme ve  işgenceye sessiz kalması bir Müslüman Türk evladı olarak beni düşüncelere sokuyor. Hani nerde Avrupa İnsan Hakları, Hani Uygar Dünya?..

Müslüman bir ülke olarak bu zulme seyirci mi kalacağız?  Gazze yardım ederken bu gerçeklere sırtımızı dönmeyelim lütfen!..

Seyit KARAKAYA'nın Anlamlandıramadığı Duyguları…...




Anlamlandıramadığım Duygularım…


Ömrüm boyunca kalabalıklar içinde yalnızlık çektim. Herkes gibi davranmayı, herkesin yaptığını yapmayı, velhasıl herkes gibi olmayı hiçbir zaman sevmedim

Çünkü idealist bir açım var… Ulaşılması güç gayelere sevdalıyım. Hiçbir zaman mozaik bir görüşüm ve mozaik bir inancım olmadı. Türklük bedenim, İslam ruhum prensibiyle hayatı okumaya ve anlamaya çalıştım.

Ve hep garipsendim, hor görüldüm, yaftalandım. Her yaptığım olay oldu. İyilik yapsam, garipsendim. Derler ya “adın çıkmış dokuza, inmez sekize”…
Birilerinin hayal bile edemeyeceği, hayal edip de gerçekleştiremeyeceği gayeleri gerçekleştirmeye çalıştım ve azimle yola çıktıklarımı başardım… Büyük, engin, ve asil ideallerin, soylu düşlerin savunucusu oldum.. Bu hareketlerim birilerine veya her hangi bir kitle yaranmak adına yapmadım. Yalnızca geniş bir kitle tüm insanoğullarına bir faydam olsun istedim. “Yaşıyorsam bir sebebi olmalı” diye düşündüm. Geleceğin nesillerine örnek olmak istedim.

 İnsanoğlu istedikten sonra başaramayacağı bir şey olmadığının ispatı olmak istedim, örnek teşkil eden bir hareketti yaptığım.  İnsanoğullarının gerçeklerle yüz yüze yaşamasını gaye edindim.

Hep garipsendim, hep hor görüldüm, hep yaftalandım… Yaşamış olduğum yurdun, inandığım ölçülerde propagandasını yaptım. Hem inancım için hem yaşadığım, inandığım için… Ben  Yüce Türk Milletinin vatanlaştırdığı bu coğrafyada atalardan gelen her şeyi aldım, her şeyi kabul ettim.  Büyük bir mirası, diliyle, diniyle, kültürüyle iyisiyle-kötüsüyle her şeyi kucakladım. İnancım doğrultusunda propaganda yapmamın nihayetinde; hep yaftalandım.içimizde ekmek yiyen ama bu vatana aidiyet hissetmeyenler tarafından!..

Emeğimin karşılığını, ne yaptığımı bilmeyenlerden alamayacağımı bile bile bi nebze faydam bulunsun niyetiyle verdim. Onlara göre benim emeğimin hiçbir kıymeti yoktur.

Gün geldi ötekileştirildim… İftiralara, adi ithamlara, karamalara düçar kaldım. Şahsıma sıfat takan ama ne uğraşlar içerisinde neler başardığımı, ne zorluklar yaşadığımdan bihaber olan zâtı muhteremler tarafından!..

Adımı neye çıkarırlarsa çıkarsınlar, hangi sıfatla anılırsam anılayım, ben hep buradayım.  Yerimden ve duruşumdan fevkalâde memnunum. Beni anlamayanlar bu ülkede bizi “Biz” yapan değerlerden nasipsiz kalanlardır.

SİZ SAKIN EMEĞİNİZİ (ESERİNİZİ) BİLMEYENLERE SUNMAYIN ve  ASLA BİLMEYENLERLE TARTIŞMAYINIZ!..

Hayatı anlamlandırarak yaşamak; adam gibi yaşamaktır!..
Soylu ideallerin sahihibi olduğunuzdanmı-dır nedir? İdealist insanları "Horlamak ve İlkel Gerici "olarak görmeye çalışıyorlar?
Türk toplumunun tarihini, idealini, atasını iyi bilmesini isteyen manevi değerlerimizden kopmadan geleceğe büyük bir ülke olarak girilmesi gerektiğini haykıranlar hep yalnız kalmış, horlanmış garipsenilmiştir.

Çünkü gençlik; öylesine kültürüne, maneviyatına (din),dline,şuuruna o kadar yabancılaşmış ve yabancılaştırılmıştır ki, gençliğin bu hazin tablosunu anlatanlara “ başka bir dünyadan gelmiş” gibicesine bakılmaktadır.

Tarih boyunca sevginin,saygının, hoş görünün, ahlâkın ve estetiğin timsali olmuş büyük Türk Milletinin evlatlarının kendi tarihlerine, kültürlerine yabancı kalması, gündemden bihaber yaşaması ve tüm vaktini zevk-sefa- eğlence ve içiboş muhabbetlerle geçirmesi, Müslüman Türk ulusunu- beni ve benim gibi düşünenleri ziyadesiyle üzmekte derin kaygıların içine itmektedir. .

MİLLİ ŞUUR ve MİLLİ HAFIZA


MİLLİ ŞUUR ve MİLLİ HAFIZA

Fertlerin olduğu gibi,  milletlerin de şuur ve hafızası vardır. 5000 senelik bilinen bir mazisi olan Büyük Türk Milleti; tarihinin en köklü, en teşkilatçı, en savaşçı ve yine en merhametli , en adil milletlerinden biridir.

Sahip olduğu fazilet ve meziyetler, milletimizi diğer milletlerden ayrı ve farklı kılmıştır.

5000 senelik bir mâzisi olan Türk Milletinin tabî olarak engin bir tarihi ve kültürü olmuştur.
Ecdadımız tarihi ve kültürel değerlerimizin idrâkiyle büyük bir millet olmayı ve büyük bir millet kalmayı başarabilmiştir. Bunu ise hafızası kuvvetli Türk aile büyükleri nesilden nesile aktara gelmiştir.

Mâlum “hâfızaâ-i Beşer, nisyan ile malûldür ancak asla unutulamayacak olaylar vardır ki; bunlar bizi biz yapan değerlerimiz ve şanlı geçmişimizdir.  

Milli Tarih, Milli Kültür ve Milli Ahlak bizim hafızamızı oluşturarak, milletimizi şuurlu bir hale getirmektedir.  Hafızası olmayanın şuuru da olmaz.

Hülasa; gelecekte büyük ve güçlü devlet olma mefkûresine (idealine ) sahip Türkiye’de milli şuur ve hafızanın kuvvetli olması hedefe varmak için kaçınılmazdır.

 Çünkü, geçmişine dair bilgi ve idrâk sahibi olamayanların geleceğe yönelik eylem ve söylemlerde bulunmaya potansiyeli yetmeyecektir. Bu hafıza hem milletimizin fertlerinde hem de devletin yöneticilerinde bulunmak zorundadır.

Türk’e düşman dış ve iç unsurların tarihimize, kültürümüze, dilimize ve ahlâki yapımıza saldırıları farklı bir mevzûya bahistir.

Aslolan Yüce Milletimizin birbirine sımsıkı bir şekilde sarılması, tarihi gerçeklerin, milli ve manevi değerlerimizin bilinciyle dosta-düşmana karşı birliğin ve dirliğin en güzel örneğini sergilemesidir.  Yok, eğer milli birlik sağlanamazsa, fertler milliyetçi değil de ferdiyetçi bir duruş sahibi olurlarsa işte o zaman düşmanların ekmeğine yağ sürülmüş olunur.

Tarihi hafızamızı yoklarsak, birlik olan Türklüğün cihana hükmettiği, ayrı kalan Türklüğün yok olup gittiğini hatırlarız.

7 Ağustos 2011 Pazar

Diksiyon Tekerlemeleri

A) Abana´dan Adana´ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak Ahmet´in avandanlıklarını aparanlardan Acar Abdullah ile akıllı Abdi akşam akşam bize geldi.

(ı) Iğdır´ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
(o) Okmeydanı´ndan Oğuzeli´ne otostop yap;
Oltu´da volta at, olta al; Orhangazi´de Orhanelili Orhan´a
otostopluk öğret; sonra da Osmancıklı Osman´a
otoydu, totoydu, fotoydu, dök!

(u) Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urlalı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa´daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.
(i) Ibibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için Istinyeli istifçi Ibiş´in istif istiridyeleri mi, yoksa, Iskilipli Ispinoz işportacı Ishak´ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi, bilemiyorum.
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
(e) Eğer Eleşkirtli eleştirmen Eşref ile Edremitli Bedri´yi Eğe´nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben de Ermenekli Erdem Ergene´nin en iyi elektrikcisidir derim.
(ö) Özbezön´ün özbeöz Ödemişli öngörülü öğretmeni Özgüraslan ile Özgüluslan özellikle özerk ön öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki, hani tüm öğretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
(ü) Ürdünlü ûnlü üfürûkçü Üryani, Ünye, Üsküdar,
Ürgüp üzerinden ûlküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzûm,
üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyik´ten ürûyerek,
ûvendirelerini sürüyerek yürüyen ûçkağıtçı ütücülerin
ürkûntü ûreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.
ÜNSÜZLER:
(f) Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma´yı görünce, fesleğenci feylesoy Feyyaz´ı, fındıkçı Ferhunde´yi anımsayarak feveran ettiler. Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konuştuklarını düşûne düşüne fertliği çektiler.
(p) Pohpohçu pinti Profesör pofur pofur pofurdayarak hınçla tunç çanak içinde punç içip pûlverizatör prospektüsünû papazbalığı biblosunun berisindeki papatpa buketinin bu yanına bıraktıktan sonra pâlas pandıras Pülümürle Pötürgeden getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların Pıtırcık pazarında partenogenes pasaparolası ile pertavsız pervasız pervaz peysajını ve peronospora pestenkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedegoga Pınarbaşında beş etti.

(m) Marmara´daki Karmarisli mermerciler mermerciliği
meslek edinmişler, ama Mamak´taki mamacılar manyetizmacılıkla
marmelâtçılığı meslek edinememişler.
(v) Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli velinimeti vatman Vahit e vilâyette veda edip Vefâ ya doğru vaveylâsız, velevasız velespitle volta vururlarken voleybolcu Vatran virtüöz Vicdanî ve Viranşehirli vatansever viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
(b) Babaeskili babacan Bahri Beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bahir´in Bigadiç´teki bonbon bonmarşesine varmışlar, o adadakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyük buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş bırakmışlar, sonra da Bodrumda gözden kaybolmuşlar.
(s) Sazende Şazi ile zifoz Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoslaşarak sizî zibidi Suzi´ye sonsuz ve sorumsuz sorgun ederler. Sason´un susuz sazlıklarında badece soğanla sarmısak yetişebileceğini söyleyen Samsunlu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.
(ş) Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip, Şişhaneş´den şeytankuşunu, şiş şiyeyi şişlemiş, şiye keşişe şiş demiş.
(ç) Çatalağzı´nda çatalsız Çatalcalı çatalcının çarpık çurpuk çalçene Çoruhluya çarptırmasına ne dersin? Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Karı için Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim.



TEKERME
(l) Leyla ile Lalelili Lale´ye leblebi ile likör ikram etmiş. Lüpçüler,1ütfen lüzumlu lüzumsuz lakırdıları bırakın da lüzferle rızk, rot, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite nedir diye konuşun.
(z) Zonguldaklı Zaloğlu Zöhre´nin kızı Zühal zibidi Zeki´ye ziyafet zerketti.
(s, t, z) Sedat Tınaz´ın tasası suratsız teyzesine rastlama sezen sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüııe tutmasıydı.
(ş, s) Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, 0rtadaki soğuk su su şişesi.
(c) Cemil, Cemile, Cemal cumaları cilacı cüce Canip´in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler. Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım, ne kapı gıcırdatıcılarındanım.
(d) Dadaylı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı dedbebeli dedim dedisiyle dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden darıdünyadan göçüp gitti.
(k -i-u) Kilisli kikirik kilimci Kilizmanda´ki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirliğ kirloz kirpiye de Kuşadası´nın kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünû, sonra da Kumla´nın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş.


(k-ı-i) Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşat´ı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
Kırıkhandaki kırıkçı kırçıl kargın kırgın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını kışın kırlarda
Kırgızlı kırpıntıcı kırışık Kırımtov´un kırıkkıraklarıyla besliyormuş.

(k-o-ö) Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana
Kazablankalı kozmonota kök, kok, köken, kokot, kök sökmek,
kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum,
kösnüklük ne demek diye sormuş.
(y) Yalancıoğlu yalıncık yayladığının yahnisini yağsız yiyebilirse de yayladığının yağlı yoğurdundan, Yüksekova´nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.
(g) Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdağı´nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane´ye göndermiş. Geçen gece Gemerek´ten Gediz´e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel, gençlere, gerçekdışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu sordu.
(k, g) Galata kulesi kapısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa kafalı, karakoncolos kalfası Hakkı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.
(h) Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görûnce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz hırçın halhallarla halkaları, halatları hallaçlara verdi.
(b- p- d-y) Batı tepede tahta depo dibinde beytutet eden pullu dede tekkesinden matrut bitli Vedat, dar derede tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
(b-p)Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badi´den biberli bir papara yedi.
(b-d) Baldıran dalları ballandırmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalımı?
(t-d) Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu.
(t-ç-s) : Ûstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?
Üç tunç tas has kayısı hoşafı.
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/

Şu karşıdaki kara kuru kavak, karardın mı ey kara kuru kavak, sarardın mı ey kara kuru kavak!



1.Bir berber bir berbere bre berber beri gel diye bar bar bağırmış.

2.Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.

3.Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın?
Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.

4.Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar,
nesi için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kârı için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar.

5.Dört deryanın deresini dört
dergâhın derbendine devrederlerse,
dört deryadan dört dert, dört
dergâhtan dört dev çıkar.

http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
6.Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
Zaman saman satar, saman zaman satar.

7.Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı? Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.

8.İşlek işlemeci, işlemeli işleri işlikte işleyerek işletmeciye işyerinde izletti.

9. Şemsi Paşa Pasajında sesi büzüşesiceler

10.Pısırık pırlak pırnallıklarda pırnallanırken pılı pırtısını
pısırık pıtraklara pıtır pıtır pırtlattı.

11.Üçüncü üçkağıtçı,üçetek üçleşerek üç teker arabayla
süzüm süzüm süzülen süzgeçleri süzdü.

12.Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı, a be kuru dayı.
Şu odayı badanalamalı mı, yoksa badanalamamalı mı?





12.Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı, a be kuru dayı.
Şu odayı badanalamalı mı, yoksa badanalamamalı mı?

13.Sen seni bil, sen seni, bil sen seni, bil sen seni,
sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.

14.Şu karşıda bir dal, dal sarkar kartal kalkar,
kartal kalkar dal sarkar, dal kalkar kantar tartar.

15. Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak,
sarımsaklamasak da mı saklasak?

16. Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı,
mayalamamalı da mı saklamalı?
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
17.Sizin damda var, beş boz başlı beş boz ördek,
Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek,
Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe,
Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz, demiş.

18-Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış.
Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi,
öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi.
Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü,
kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne;
kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü,
kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.

19-Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir;
götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür.

20-Bu mum, umumumuzun mumu.

21- Al şu takatukaları, takatukacıya götür.
Takatukacı takatukaları takatukalamazsa,
takatukaları taka tukalatmadan geri getir.

22- Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
23- Eller pekmezlenmiş de biz pekmezlenmemişiz




23- Eller pekmezlenmiş de biz pekmezlenmemişiz.

24- Iğdırın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.

25- Hakkı hakkının hakkını yemiş.
Hakkı Hakkı'dan hakkını istemiş.
Hakkı Hakkı’ya hakkını vermeyince
Haklı da Hakkı'nın hakkından gelmiş.

26- O pikap, bu pikap, şu pikap.

27- İndin dereye silindim silindim çıktım.

28- Pinti pideci pişkin pideleri
pijamalı pisboğaz piyadelere
pirinçli pilavla pişirdi.
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/

29- Değirmene girdi köpek
Değirmenci çaldı kötek
Hem kepek yedi köpek
Hem kötek yedi köpek

30- İbişle Memiş kavga etmiş,
Mahkemeye gitmiş.
Mahkemede
Mahkemeleşmiş mi,
Mahkemeleşmemiş mi?

31- Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortadaki su şişesi.
Şiş şişeyi şişlemiş, şişe kesişe kiş demiş.

32- Elalem aladana aldı aladanalandı da
biz bir aladana alıp da aladanalanamadık.

33- Üç tunç tas kayısı hoşafı.

34-Ilgarcı ılgar, ılgıngillerin ılgancırı ılgalayarak, ılgıt ılgıt ılgılardı.

35-Ürdünlü ûnlü üfürûkçü Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ûlküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyikten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.

36-Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz hırçın halhallarla halkaları, halatları hallaçlara verdi.

37-Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badiden biberli bir papara yedi

38-Bodrumlu boksör bol bol boyalı boruları boylu, boyunca boyadı.

39- Gül dibi bülbül dili gibi, gül dibi bülbül dili.

40- Bizde bize biz derler, sizde bize ne derler?
http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/şhttp://dukkanlar.gittigidiyor.com/Seslendirmeye_Giris_Kitabi/
41- Eller pekmezlenmiş de biz
pekmezlenmemişiz.

ŞEHİT PERSONEL İSİM LİSTESİ-- KONYA BEYŞEHİR

ŞEHİT PERSONEL İSİM LİSTESİ


S. NO

ADI VE SOYADI

STATÜ

İLÇE

KÖY/MAH

ŞAHADET TARİHİ VE YERİ

ŞEHİDİN SAĞ OLAN EN YAKINLARI

ŞEHİTLİK DURUMU
ADI VE SOYADI
YAKINLIK DERECESİ
GELİR DURUMU

ADRES VE TELEFON NO

1
Ekrem KAYAR
A.
BEYŞEHİR
1974 - 832
Sarıköy
15.06.1999
HAKKARİ
Havva KAYAR
Eşi
Maaş Bağlanmıştır
Eşi  tekrar evlenmiştir.
İç Güvenlik






Hüseyin KAYAR
Babası

1.Sarı Köyü BEYŞEHİR/  KONYA
0 332 512 17 21
2.Esentepe MhçTM. Blokları E Blok K.2 BEYŞEHİR/KONYA






Hatice KAYAR
Annesi


2
Hakan GÖKÇE
A
BEYŞEHİR
1973 - 1335
Gölyaka Köyü
03.10.1994
HAKKARİ
Musa GÖKÇE
Babası
Maaş Bağlanmıştır
100 Yıl İşçi Sitesi Omerfo Mah.No.176/5 BALGAT/ANKARA
0 312 286 12 35
İç Güvenlik






Ayşe GÖKÇE
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

3
İdris ULU
U
BEYŞEHİR
1970 - 1149
Ada Köyü
26.07.1994
HAKKARİ
Abdurrahman ULU
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Ada Köyü BEYŞEHİR/KONYA
 0 332 527 72 67
İç Güvenlik






Selime ULU
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

4
Sait SÖYLER
U
BEYŞEHİR
1972 - 1866
Yenidoğan Köyü
29.10.1996
DİYARBAKIR
Fatma SÖYLER
Eşi
Maaş Bağlanmıştır
Alaylar Mh. Selçcuk Cd. 26/1 Öztürk Apt. SEYDİŞEHİR/KONYA 
                                0 332 35810639
İç Güvenlik






Hatice SÖYLER
Kızı
Maaş Bağlanmıştır

5
Yücel KAYA
E
BEYŞEHİR
1973 - 328
Çiçekler Köyü
07.10.1993
VAN
Ayşe KAYA
Annesi
Maaş Bağlanmıştır
Çiçekler Köyü BEYŞEHİR/KONYA 0 332 526 30 90 – 0 544 426 30 90
İç Güvenlik
6
Lütfi DERELİ
E
BEYŞEHİR
1973 - 1314
Gökçekuyu Köyü
25.09.1993
ELAZIĞ
İsa DERELİ
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Esertepe Mh. Ş.L.Dereli Sk. ATLİK/KEÇİÖREN/ANKARA
0 312 323 61 36
İç Güvenlik






Zeliha DERELİ
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

7
Musa YILMAZ
E
BEYŞEHİR
1972 - 1646
Kurucuova Kasabası
31.03.1995
KUZEY IRAK
Mehmet YILMAZ
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Kurucuova Kasabası BEYŞEHİR/KONYA 
0 332 517 84 56
İç Güvenlik






Ayşe YILMAZ
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

8
Selami SAYILIRER
E
BEYŞEHİR
1972 - 1431
Gölyaka Kasabası
16.09.1995
İZMİR
Fatma SAYILIRER
Annesi
Maaş Bağlanmıştır
Gölyaka Kasabası Ötüş Mh. BEYŞEHİR/KONYA

İç Güvenlik
9
Alpaslan ALTIKULAÇ
E
BEYŞEHİR
1974 - 25
Evsat Mah.
02.03.1995
ŞIRNAK
Mehmet ALTIKULAÇ
Babası
Maaş Bağlanmıştır
3122 Sk. No.34-2 BOZYAKA/İZMİR  0 232 256 78 66
İç Güvenlik






Şükran ALTIKULAÇ
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

10
Adem MERAL
E
BEYŞEHİR
1975 - 436
Aşağıesence Köyü
07.04.1996
SİİRT
Davut Meral
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Aşağıesence Kasabası BEYŞEHİR/KONYA 0 332 517 37 07
İç Güvenlik






Güleser MERAL
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

11
Göksel YAMAN
E
BEYŞEHİR
1973 - 1405
Kayabaşı Kasabası
03.02.1994
HAKKARİ
Kemal YAMAN
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Boğaziçi Mh. No.137 K.1 GÜLTEPE/KİRAZ/İZMİR
0 232 458 56 53
Çığ Düşmesi






Zehra YAMAN
Annesi
Maaş Bağlanmıştır





ŞEHİT PERSONEL İSİM LİSTESİ

S. NO

ADI VE SOYADI

STATÜ

İLÇE

KÖY/MAH

ŞAHADET TARİHİ VE YERİ
ŞEHİDİN SAĞ OLAN EN YAKINLARI

ŞEHİTLİK DURUMU
ADI VE SOYADI
YAKINLIK DERECESİ
GELİR DURUMU
ADRES VE TELEFON NO
12
Orhan PARLAKKAYA
E
DEREBUCAK
1974 - 139
Gencek Kasabası
02.08.1995
HAKKARİ
Hüseyin PARLAKKAYA
Babası
Vefat
Gençek Kasabası DEREBUCAK/KONYA
0 332 534 61 30
İç Güvenlik






Ayşe PARLAKKAYA
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

13
Bilal İPEK
E
BEYŞEHİR
1974 - 404

23.11.1995
ŞIRNAK
Yusuf Ali İPEK
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Barbaros Cd. Yüzyıl Mh. 43 ncü Sk. No.34 BAĞCILAR/İSTANBUL
0 212 429 09 56
İç Güvenlik






Pakize İPEK
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

14
Şefik AYAYDIN
E
BEYŞEHİR
1978 - 1288
Yeşildağ Kasabası
16.05.2001
MALATYA
Fuat AYAYDIN
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Yeşildağ Kasabası BEYŞEHİR/ KONYA 0 332 519 41 22
T.M.İ Gelirken Uçak Kazası Sonucu






Hatice AYAYDIN
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

15
Osman ESER
E

HÜYÜK
1965 - 117
Burunsuz Köyü
27.11.1986
SİİRT
Mehmet ESER
Babası
Maaş Bağlanmıştır
-Burunsuz Köyü HÜYÜK/KONYA
-Tatarbey Sk. No. 17 KARAKÖY/İSTANBUL
İç Güvenlik






Ayşe ESER
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

16
Hasan Hüseyin ALBAŞGIL
E
DEREBUCAK
1970 - 26

25.10.1991
HAKKARİ
Ali ALBAŞGİL
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Derebucak Yeni Mh.  No.15 DEREBUCAK/KONYA 0332 512 58 48 – 537 12 02
İç Güvenlik






Fatma ALBAŞGİL
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

17
İsmail ŞAHİN
E
HÜYÜK
1970 - 270
Pınarbaşı
01.02.1992
ŞIRNAK
Halil ŞAHİN
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Pınarbaşı Köyü hüyük/KONYA
Çığ Düşmesi






Ayşe ŞAHİN
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

18
Hasan Hüseyin GÜNAY
E
HÜYÜK
1972 - 93
Burunsuz Köyü
30.09.1993
BİNGÖL
İbrahim GÜNAY
Babası
Vefat
Kemerhatun Mh. Aynalıçeşme Emin Cami Sk. No. 36/1 BEYOĞLU/İSTANBUL
İç Güvenlik






Şerife GÜNAY
Annesi
Maaş Bağlanmıştır

19
Nurettin ÇEVİK
E
BEYŞEHİR
1959 - 39
Evsat Mah
29.09.1981
KIRKLARELİ
Metin ÇEVİK 
Kardeşi


Evsaf Mh. BEYŞEHİR/KONYA
0 332 512 16 32
Birliğin üzerene uçak Düşmesi Neticesinde
20
Mehmet YELTEN
E
HÜYÜK
1965 - 553
Selki Kasabası
28.04.1987
ERZURUM
Süleyman Ahmet YELTEN
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Sekli Yeni Mh. HÜYÜK/KONYA
İç Güvenlik
21
Yüksel MAVİ
E
BEYŞEHİR
1960 - 1084
Sevindik Köyü
27.02.1981
ADANA
Dudu MAVİ
Eşi
Maaş Bağlanmıştır
Dudu MAVİ      Bahçelievler Mah 119 ncu Sk. No. 12
                                         BEYŞEHİR/KONYA
          TEL :  0 332 512 20 35
                                    0 542 390 09 06
Silah Kazası






Ali Mavi
Oğlu


22
Hasan METLİ
E
BEYŞEHİR
1960 - 77
Ağılönü Köyü
28.06.1981
ERZİNCAN
Hüseyin Metli
Babası
Maaş Bağlanmıştır
Ağılönü Köyü  BEYŞEHİR KONYA
0332 512 08 55-
Ağabeyi : Halil Metli İş Tlf. 512 93 77- Ev 0 332 88 39
İç Güvenlik






Elife Metli
Annesi
Maaş Bağlanmıştır





ŞEHİT PERSONEL İSİM LİSTESİ

S. NO

ADI VE SOYADI

STATÜ

İLÇE

KÖY/MAH

ŞAHADET TARİHİ VE YERİ
ŞEHİDİN SAĞ OLAN EN YAKINLARI

ŞEHİTLİK DURUMU
ADI VE SOYADI
YAKINLIK DERECESİ
GELİR DURUMU
ADRES VE TELEFON NO
23
Halil İbrahim AKKOYUN
A
BEYŞEHİR
1972 - 1640
Kurucuova Kasabası
25.04.2007 ÇANAKKALE

Gürkan AKKOYUN
Eşi
Maaş Bağlanmıştır
BABASI :Kurucuova Kasabası Eski Mah. BEYŞEHİR/KONYA
0332 517 81 77
EŞİ : Gürkan AKKOYUN
Akşemsettin Mah. Savur Sok.No.11 K.2 D.4 SELÇUKLU/KONYA Tlf. 0 505 262 69 40
Trafik Kazası






Seda AKKOYUN
Kızı








Semih AKKOYUN
Oğlu


24
Hilmi ÇAMARDI
E
BEYŞEHİR
1978-1138
Üzümlü Yukarı Mah.
17 .08.1999
GÖLCÜK/
KOCAELİ
Kuddisi ÇAMARDI
Babası
Maaş Bağlanmıştır

Üzümlü Yukarı Mah. Beyşehir/KONYA
Gölcük
Deprem Felaketinde






Ayşe ÇAMARNDI
Annesi
Maaş Bağlanmıştır
25
Bayram ÇİFTLİK
U
BEYŞEHİR
1941-266
Sadıkhacı Köyü
17.12.1974
ULA/MUĞLA
Nazmiye ÇİFTLİK
Eşi
Maaş Bağlanmıştır

Müftü Mah. 1007 Sk. No.11/2 BEYŞEHİR/KONYA
0 542 899 71  01 – 512 16  11
Vazifesi Başında vurularak 






Ertuğrul ÇİFTLİK
Oğlu
Astsubay







Sinan ÇİFTLİK
Oğlu
Astsubay